21 Eylül 2010 Salı

Bu Çılgınlığın Adı Spinning!


Haftada 2-3 kez spor salonuna gitmeye çalışıyorum. Yoğun bir çalışma tempom olduğundan bütün gün oturarak çalışsam da akşamları yine de fiziksel yorgunluk çekiyorum. Buna rağmen eve gidip ayaklarımı uzatıp yatmak yerine spora gitmek için kendimi motive etmeye çalışıyorum. Bazı günler evde yatma fikrinin üstün geldiği tabii ki oluyor!

Spor kulübünde bir çılgınlık yaşanıyor, bunun adı Spinning!

Akşamüzeri 18:30-21:30 arası 45 dakikalık derslerden toplam 3 seans yapılıyor. Yani sadece hafta içinde 15 adet spinning dersi var. Haftasonu ise sanırım toplam 5-6 ders veriliyor. Tabii ki merak edip bu derslere ben de girdim.

Eğer uzun süredir spor yapmıyorsanız en az 1 ay düzenli spor sonrasında spinning yapmanızı öneriyorum. Zira ham bünyelerde etkileri pek ağır olabiliyor.

Dışarıdan baktığınızda yüksek sesli müzik eşliğinde sürekli artan ve yavaşlayan bir tempoda kendinden geçmiş şekilde pedal çevirerek yerinden hareket etmeyen bir insan topluluğu görüyorsunuz. Buna anlam veremeyebilirsiniz. Hatta insanlara dikkatli baktığınızda bazılarının yüzünün terden kızarmış, morarmış, sular içinde kalmış olduğunu görebilirsiniz. Bazılarının suratında kendini zorlamanın verdiği haz varken, bazıları popo-bacak-kalça ağrısından ekşimiş bir ifade takınmış olabiliyor. Kısacası dışardan izlemesi bile eğlenceli ve değişik bir spor!

Dersi veren hoca müzik seçimini iyi yapıyor, mola zamanlarını iyi ayarlıyor ve motivasyon sağlayabiliyorsa bu derse doyum olmuyor. Ben şahsen sadece haftada 1 yapabiliyorum, ama spor salonuna sadece spinning için gelen, haftada 5 kez derse giren bazı arkadaşlarım var. Kondisyonlarına hayran kalmakla beraber, “Kalsın, ben almayayım!!” diyorum…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder